Eski çağlarda insanlar beraberlik ve birliğin olduğu kardeşçe bir ortamda yaşamaktaydılar. Ne yazık ki mülkiyet, biriktirme ve servet yapma isteği insanlar arasında sınıflandırmalara ve birbirlerinden uzaklaşmalarına yol açmaya başladı. Eşitlik, birlik ve beraberliğin yerini düşmanlık, kıskançlık ve ayrımcılık aldı. İnsani, doğal ve gerçek değerler önemsenmemeye başladı ve üst sınıf – alt sınıf ortaya çıktı. Bu eşitsizlik insanlar arasında kin ve nefrete yol açtı, sevgi ve saygı giderek azalmaya başladı. Sevgi ve saygının olmadığı bir ortamda, savaşlar, kavgalar ve saldırılar artarak devam etti. Böyle şiddetli bir ortamda yaşayan insanlar kendilerini korumasız hissettiler ve bu his stres içinde yaşamaya neden oldu. Stres de insanların yaşam kalitesinde ciddi sıkıntılar ortaya çıkardı.
